Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | biçimsel olarak | stylistically adv. |
General | biçimsel olarak | formalistically adv. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | biçimsel olarak | pro forma adv. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | biçimsel olarak değiştirme | change of integrity n. |
General | kullanan kişinin mastürbasyon sırasında erojen bölgelerini uyaran ve biçimsel olarak genellikle hayali bir partnerin erotik uzvuna benzetilen seks oyuncağı | masturbator n. |
General | biçimsel olarak değiştirmek | change integrity v. |
Architecture | ||
Architecture | siluet veya biçimsel süsleme yerine üç boyutlu olarak tasarlanan yapı biçimi | mass n. |
Philosophy | ||
Philosophy | (stoacılık) retorik ve dilbilgisinden farklı olarak biçimsel mantık | dialectic n. |
Geography | ||
Geography | biçimsel olarak son gelişim evresinde gelmiş (akarsu veya yer şekli) | mature adj. |